Siddhartha – Hermann Hesse | Satır Arası’ndan Kitap Notları

|

Cagri Sarigoz

Satır Arası YouTube kanalında yorumladığımız 6. kitap, Hermann Hesse’nin Siddhartha‘sı oldu.

Bu oturum vesilesiyle bu başucu eserini ikinci kez okuma fırsatını yakaladım, özellikle zihnine dinginlik arayan herkese tavsiye ederim.

▶ Satır Arası 6. Oturum YouTube Videosu: https://youtu.be/KVDApjwXy1Y

🎧 Podcast bölümü: https://bit.ly/2IX19TJ

Kitabı okurken aldığım notları, kitap hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin işine yarayabileceğini düşünerek paylaşmak istedim. Kitabı okurken notları çoğunlukla telefonumda yazdığım için Türkçe karakterleri kullanamadım, bolca yazım hatası da içerebilir, ettiğim sürç-i lisan için şimdiden af diliyorum 🙂

Dışarıda yine güneşli güzel bir Cumartesi günü akıp giderken, ben evde oturumu yayına hazırlıyorum.

Kitap Hakkında Genel İzlenimler

Bu kitabı Dilşat hediye etmişti bana, ilk okuduğumda uyku tutmayan gecelerde genelde okumuştum, zihnime bir dinginlik ve iç uyum aşılıyordu sanki kitap.

Kitaptan Notlar

Can Yayinlari, 43. baski

Ceviri: Kamuran Şipal

Birinci Bolum, 11

Brahman’in Oglu, 13

Varlikli ve saygin bir Brahman ‘inoglu Siddhartha ile yine baska bir Brahman’in oglu olan Govinda ile tanisiriz.

Siddhartha kentlerinden gecen cileci Samanari gorur ve onlara katilmak icin baba evinden, esenlik ve konfor icindeki yerden ayrilir. Dostu Govinda da Siddhartha’ya katilir.

Samanalarin Yaninda, 23

Siddhartha Samanalarin yaninda egitim gormeye baslar. Nefsini terbiye ettigi agir kosullarda yasar. Gunde bir ogunle beslenir, uzun sureli oruclar tutar. Farkli farkli hayvanlarin ruhuna girip yasamin ve olumun, canlinin ve cansizin zorunlu cevrimini hisseder.

Düşündürdükleri: İnsanların birçok farklı durumda kendilerine farklı çıkış yolları bulabilmesi, belki de milyonlarca yıldır dünya uzerinde kalabilmemiz ve bu dünyaya hükmedebilmemizin arkasında yatan en onemli meziyetlerimizden birisi. En zengin insan da, temel gereksinimlerini sağlayabilen fakir insan da mutlu olabilmenin, dara düştüğünde benliğinden kaçabilmenin farklı yollarını bulabiliyor. Arayışı bitmek bilmeyenler ise bu farklı yolların her birini deneme yoluna gidebiliyor.

Siddhartha aradigini Samanalarin yaninda da bulamayacagini, Nirvana’ya erisemeyecegini fark edip Samanalarin yanindan ayrilmaya karar verir.

Sifdhartha ve Govinda Samanalarin yaninda 3 sene gecirdikten sonra, unu tum kentlere yayilan, Sakya soyundan gelen Gotama-Buddha’nin yanina gitmek uzere Samanalardan ayrilirlar. Siddhartha bu kararini Samanalarin basina soylediginde adam bunlara cok kizar, bagirip cagirir hakaretler eder. Siddhartha yasli adami bakislariyla etkisi altina alip onu buyuler ve adama tesekkurler ettirip iyi yolculuklar dilettirir kendilerine. Govinda Suddhartha’nin kazandigi yeteneklere hayranlik duyar, ama Sifdhartha’nin gozu bu gosterisli yeteneklerde degildir.

Gotama, 35

Siddhartha ila Govinda, Gotama Buddha’nin ve muritlerinin yasadigi koruluga varirlar. Buddha’yi gorduklerinde ikisi de bu kesisten cok etkilenir. Buddha’nin aksam vaazinda ogretisini dinledikten sonra, Govinda Buddha’nin muritlerine katilir.

Siddhartha ise kendi yolunda arayisina devam etmeyi secer. Koruluktan cikarken Buddha ile karsilasir ve konusurlar. Siddhartha ogretisindeki boslugun sadece Buddha’da bulunan giz ile doldurulabilecegini soyler, kendi giz’ini aramak icin ogretilere degil, kendi arayisina cikacagini soyler.

Uyanis, 46

Siddhartha Buddha’nin yanindan ayrildiktan sonra yolda yururken etrafindaki dunyanin ve duyularinin gercekligine uyanir. Artik kendi basinadir, bir Brahman oglu, bir Samana degil, Siddhartha’dir.

İkinci Bolum, 51

Kamala, 53

Siddhartha duyularinin sesine kulak verip, dunyayi be nesneleri oldugu gibi algilamanin keyfini surerek yuruyusunu devam ettirir. Bir irmak kenarindaki kayikcinin kulubesinde uyurken bir kadinla sevistigi bir ruya gorur. Ertesi gun kayikcinin yardimiyla irmagi gecer.

Yoluna devam ederken bir koyde su kenarinda camasir yikayan bir kadina yol sorar, kadin Siddhartha’yi bastan cikarmaya calisir. Siddhartha o vakte kadar hicbir kadinla birlikte olmamistir. Siddhartha tam kadinla sevismeye baslarken icinden gelen “hayir” sesine kulak verip vazgecer ve kadinin yanindan hemen uzaklasir.

Siddhartha kentin girisindeki korulugun orada guzel ve gosterisli bir kadinla karsilasir, kendini erkeklere sunarak para kazanan Kamala’dir bu. Siddhartha Kamala’dan sevmenin hazlarini ogrenmek icin ustune basina ceki duzen verip Kamala’nin yanina gider. Kamala bu istegini karsilayabilmesi icin Siddhartha’nin guzel kiyafetler giyip Kamala’ya hediyeler getirmesi, bolca parasinin olmasi gerektigini soyler. Siddhartha da bu isin onun icin kolay olacagini soyler. Kamala ona ne yetenekleri oldugunu sordugunda, Siddhartha en buyuk uc yeteneginin dusunmek, beklemek ve oruc tutmak oldugunu soyler. Kamala onla biraz dalga gecse de, Siddhartha’nin okuma yazma bildigini ogrenince, musterisi olan Kamaseami isimli bir tuccara Siddhartha’yi yaninda calistirmasini tavsiye eder.

Cocuk insanlarin yaninda, 69

Siddhartha Kamaswami’nin konagina gider ve onla tanisir.

Dusundurdukleri: Aklıma Steve Jobs’ın “Aç kal, budala kal” (Stay hungry, stay foolish) sozlerini getirdi :) Steve Jobs da hayatının bir döneminde Hint felsefesine ilgi duyup 1970’lerde Hindistan’a birkaç kez gitmişti.

Siddhartha tuccarligi ogrenir, Kamaswami’ye guzel paralar kazandirarak kendisi de kazanir. Her ne kadar bu isi iyi yapabilse de diger insanlar -cocuk insanlar- gibi kendini yaptigi ise tamamen veremez, bir oyunmus gibi yaklasir yaptigi ise. Asil amaci Kamala’yla birlikte olup ondan sevinin hazlarini ogrenmek icin mal mulk sahibi olmaktir.

Siddhartha cocuk insanlar dedigi kisilerin nasil kendilerini kaptirdiklarini sasarak gozlemler. Cocuk insanlarin gizinin de bu oldugunu dusunur. Her seyin icinde bir giz vardir.

Sansara, 79

Siddhartha oldukca zengin bir tuccar, bir kumarbaz ve zevk duskunu olup cikmistir. Aradan gecen yillar -yaklasik 20 yil- onu yaslandirmis, acgozlu biri yapmistir. Siddhartha kirk yas civarlarina gelmistir, icinde bir seylerin sondugunu, yitip gittigini dusunerek bu yasadigi hayati -bu cocuk-insanlarla oynadigi oyunu, Sansara oyununu- sorgulamaya baslar. Gordugu bir dizi ruya bu sorgulama surecini iyice hizlandirir. En sonunda tum malini mulkunu arkada birakip kenti terk eder.

Kamala da Siddhartha gittikten sonra yeni ziyaretci almayi birakir. Bir sure sonra fark edecektir ki, son birlikte olduklarinda Siddhartha’dan gebe kalmistir.

İrmakta – 89

Siddhartha kentten ayrildiktan sonra ormanda yurur ve daha onceden karsisina gectigi buyuk irmagin kenarina gelir. İrmagin kenarindayken kentte edindigi yasamdan tiksinerek kendini irmagin sularina birakmak, intihar etmek ister. Sonra icine “Om” sesi dolar ve derin bir uykuya dalar.

Uykudan uyandiginda kendini yenilenmis hisseder, kentteki zevkperest Siddhartha olmus, yeni bir Siddhartha hayata gozlerini acmistir. Uyandiginda basinda bekleyen Govinda’yi gorur. Govinda Gotama’nin kesisleri arasindadir hala, Siddhartha’yi tanimamistir ama onu uyurken tehlikelerden korumak icin basinda beklemistir. İkisi bir sure konustuktan sonra Govinda ayrilir.

Hayata gozlerini acan bir cocugun sevinc ve maragi icindeki Siddhartha, irmakla yakin bir iliski kurmustur, irmagin yaninda kalmak istedigine karar verir.

İrmagin dusundurdukleri: Kitapta irmagin simgeledigi sey, ruhani ve dunyevi dunyalar arasindaki sinir olmasidir. Siddhartha her iki dunyanin da sunduklarini tatmis, her iki dunyada da Ben’ini yenmekte zorlanmis biri olarak, en sonunda Ben’ini yendigini dusunerek, bu irmagi benimsemis, iki dunyanin arasinda kendini konumlandirmistir.

Kayikci – 102

Siddhartha kayikci Vasudeva yaninda yasamaya, onun isine yardim etmeye baslar. Aradan yillar gecer. Kimileri bu iki ihtiyari ermis kisiler olarak gorur, surekli olarak birilerini irmagin bir kiyisindan digerine tasirlar.

Aradan 10 yil kdar bir zaman gectikten sonra Gotama Buddha’nin olum doseginde oldugu haberi yayilir, kesisler ve Buddha’yi olmeden once gormek isteyen diger insanlar surekli olarak irmagi gecip Buddha’nin kaldigi koruluga gitmek ister.

Kamala da 11 yasindaki oglu Siddhartha ile yola koyulur. Kamala yosmalil isini birakmis, kendi korulugunu Gotama’nin kesislerine bagislamistir. İrmagin kenarina yaklastiklari sirada bir yilan Kamala’yi sokar. Kamala ile oglunun bagrismalarini duyan Siddhartha ve kayikci dostu Vasudeva onlari alip kulubelerine goturur. Siddhartha ile Kamala son konusmalarini yaptiktan sonra, Kamala huzura kavustugunu soyleyerek hayata gozlerini yumar.

Ogul – 116

Siddhartha ogluna bakmak, onla birlikte vakit gecirmek ister. Ogluysa bu ihtiyar adami babasi olarak gormez, ona surekli olarak eziyet eder. Simarik bir cocuktur. Kentteki insanlarin kapildigi Sansara icin dogmustur adeta. Siddhartha cocuga surekli iyi davranmaya calisir ama oglan surekli baslarina bela acar. En sonunda Siddhartha ile Vasudeva’nin paralarini calip, kayiklarini kacirarak irmagi gecer ve kaybolur. Oglanin pesine giden Siddhartha kente kadar gelir. Kamala’nin koruluguna geldiginde Kamala ile yasadiklari, Kamaswami, zevkperest yasami aklina gelir. Akli yine bunalmisken tekrar kendini Om’a verir. Oldugu yerde oturup saatlerce Om ceker. Bir sure sonra Vasudeva gelir yanina. Siddhartha oglani aramaktan vazgecmistir. Vasudeva ile irmaga donerler, bir daha da oglan hakkinda konusmazlar.

Om – 127

Siddhartha’nin ogluna duydugu sevginin actigi yara hala sizliyor, yazgisiyla savasmayi bir turlu birakamiyordu. İrmaktan geen musterilerin cocuklariyla olan sevgi baglarini gordukce onlari kiskaniyor, sonra da nasil boyle cocuk insanlar gibi bir duyguya kapildigima sasiriyordu. Cocuk insanlar akil ve mantikla degil, icgudu ve tutkular ile hareket ediyordu. Bilgelerde olup cocuk insanlarda olmayan tek sey bilincti. Ama aslinda cocuk insanlar bu duygularinin pesinden giderek buyuk isler basariyor, hayatlarini bu duygularin pesinde kosturarak geciriyorlardi. Bilgelik kendi basina o kadar da anlamli degildi sanki. Sanki bunlarin hepsinin butunselligi hayati anlamli kiliyordu.

Bir keresinde oglunu tekrar aramak icin irmagi gectiginde, irmagin ona guldugunu isitir. İrmagin uzerine egildiginde kendi yasli goruntusunu gorur, bir zamanlar evinden cikip gittigi babasina ne kadar benzedigini fark eder. Simdi kendisi de babasi gibi evladinin gitmesinin acisini cekmektedir. Bunu fark edince irmagi tekrar gecip kulubeye doner.

Siddhartha Vasudeva’ya, bu en iyi dinleyiciye anlatir hissettiklerini. Vasudeva irmagin sesini dinleyelim der, birlikte irmagin kenarina giderler. Siddhartha irmagi izleyip dinlerken tum yasamlarim butunselligini, Tanrisalligi, Om sesini irmakta duyumsar. Yazgisina karsi savasmayi birakir, ogluna duydugu sevginin actigi yara cicek acip isildamaua baslar, uzuntusunu gidermistir artik. Vasudeva Siddhartha’daki bu degisimi gordukten sonra huzurlu bir sekilde Siddharhta’ya irmaga veda eder ve ormanlarin icinde yasamaya gider, birlik ve butunluge katilacaktir.

Govinda, 136

Govinda ile tekrar karsilasirlar. Govinda basta yine taniyamaz Siddhartha’yı. İkisi uzun uzun felsefelerinden, hayata bakış açılarından konuşurlar. Govinda Siddhartha’nın ermiş bir kişi olduğunu, Nirvana’ya erdiğini hisseder, onu bu dünyadan göçüp giden Gotama Buddha’ya benzetir. Govinda Siddhartha’nın düşüncelerini ipe sapa gelmez, Gotama’nın öğretisiyle çelişir halde olduğunu düşünmesine rağmen, onun ermiş bir kişi olduğunu da yadsıyamaz. Ondan son bir cümle, bir tavsiye istediğinde, Siddhartha Govinda’dan alnını öpmesini ister. Govinda o sırada Siddhartha’nın bilgeliğinin sırlarını görür. Önünde defalarca eğilerek onu selamlar ve yanından ayrılır.

Leave a Reply