Galabada Tepede Kavun Satma Macerası

Illustration of five children on an open book with the text "Yapay Zekadan Masallar" and play controls below. Background is pastel gradient.
Yapay Zekadan Masallar
Galabada Tepede Kavun Satma Macerası
Loading
/

Bu masallar yapay zekaya yazdırılıp seslendirilmiştir.
Siz de ücretsiz olarak bir çocuğa özel masal yazdırın: https://s.cagrisarigoz.com/masal

Galabada Tepede Kavun Satma Macerası

Bir zamanlar, Galabada Tepede yaşayan on yaşında bir çocuk olan Mezarcı Rasim, orada yaşayan diğer çocuklarla birlikte maceralara atılırdı. Mezarcı Rasim, köyünüzün en zeki ve çalışkan çocuğuydu. Fakat Rasim’in de bir zayıf noktası vardı: cimrilik ve pintilik. Rasim, her şeyi kendi başına yapmaya çalışır ve arkadaşlarıyla paylaşmak istemezdi.

Bir gün, Rasim’in arkadaşları Çağrı, Fırat ve Emrah, Rasim’in evine geldiler. Hep birlikte Galabada Tepede kavun tarlasına gidip kavun satmak istiyorlardı. Bu, onlar için yeni bir deneyim ve macera olacaktı. Fakat Rasim, cimri olduğu için arkadaşlarıyla kavunları paylaşmak istemiyordu. O, tüm kavunları kendi başına satarak daha fazla para kazanmak istiyordu.

Rasim’in arkadaşları, onun bu tutumunu görünce üzüldüler ve kırgın hissettiler. Rasim’e, arkadaşlığın paylaşmak ve yardımlaşmak olduğunu, cimri ve pinti bir şekilde hareket etmenin kimseye fayda sağlamayacağını anlatmaya çalıştılar. Fakat Rasim, onların sözlerini dinlemiyordu. Kafasında sadece kendi çıkarları vardı.

Bir hafta sonu, Mezarcı Rasim ve arkadaşları kavun tarlasına gitmeye karar verdiler. Rasim, arkadaşlarını kandırmak için, kavunları paylaşacakmış gibi davrandı. Fakat içten içe, kavunları sattıktan sonra tüm parayı kendine saklamayı planlıyordu. Arkadaşları, ona güvenerek bu maceraya katıldılar.

Galabada Tepede kavun tarlasına vardıklarında, güneş yavaş yavaş batıyordu ve hava serinlemeye başlamıştı. Mezarcı Rasim ve arkadaşları, kavunları toplamaya başladılar. Rasim, her zamanki gibi en büyük ve en güzel kavunları kendine ayırmaya çalışıyordu. Arkadaşlarından daha hızlı çalışarak daha çok kavun topluyordu. Diğer çocuklar, onun bu haksız rekabetini gördükçe üzülüyor ve kırgın hissediyorlardı.

Kavunları topladıktan sonra, Mezarcı Rasim ve arkadaşları tarladan ayrılıp köy meydanına doğru yola koyuldular. Orada, kavunları satacakları bir tezgah kuracaklardı. Fakat yolda ilerlerken, Rasim’in pintilik ve cimrilik yüzünden başlarına türlü türlü dertler açıldı.

Önce, Rasim’in tüm kavunları tek başına taşıması gerektiği için daha yavaş ilerliyorlardı. Bu yüzden, köy meydanına geç varacaklarını düşündüler. Rasim’in arkadaşları, ona yardım etmek istediler ama onlarla kavunları paylaşmayı kabul etmediği için, yardım tekliflerini de geri çevirdi. Rasim, bu yüzden daha da zorlanarak kavunları sırtında taşımaya devam etti.

Köy meydanına vardıklarında, güneş neredeyse batmıştı ve karanlık çöküyordu. Diğer köylüler, kavun satın almak için tezgahlara gelirken, Rasim ve arkadaşlarının tezgahı henüz kurulmamıştı. Çünkü Rasim, kavunları hızlı bir şekilde getirememişti. Bu durum, Rasim’in arkadaşları Çağrı, Fırat ve Emrah’ın canını çok sıktı.

Nihayet tezgah kuruldu ve kavunlar satışa sunuldu. Fakat Rasim’in cimriliği ve pintiliği yüzünden, kavunları geç saatte satışa çıkardıkları için, diğer köylüler çoğunlukla başka tezgahlardan alışveriş yapmışlardı. Bu yüzden, Mezarcı Rasim ve arkadaşları çok az kavun satabildiler.

O gece eve dönerken, Rasim’in arkadaşları ona, cimrilik ve pintiliğin hiçbir işe yaramadığını, arkadaşlık ve paylaşmanın önemini anlatarak ders vermek istediler. Rasim, o gece yaşadığı tüm zorluklardan sonra, arkadaşlarının ne kadar haklı olduğunu anladı ve bir daha asla cimri ve pinti olmayacağına söz verdi.

Leave a Reply