Bu masallar yapay zekaya yazdırılıp seslendirilmiştir.
Siz de ücretsiz olarak bir çocuğa özel masal yazdırın: https://s.cagrisarigoz.com/masal
Bölüm 1: Büyülü Orman’a Giriş
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken; ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, minik Yağmur adında bir kız çocuğu yaşarmış. Yağmur’un en iyi arkadaşı olan Yasin ile birlikte her gün oyun oynarlarmış ve maceralara atılırlarmış.
Bir gün Yağmur ve Yasin, köylerinin yakınındaki büyülü ormana gitmeye karar verdiler. Her ne kadar köy halkı büyülü ormana gitmeleri konusunda uyarılar yapmış olsa da, meraklı çocuklar ormanın gizemli dünyasını keşfetmek istediler.
Ormana girdiklerinde, etraflarını güzel çiçekler ve ağaçlar sarmıştı. Çocuklar, büyülü ormanın güzelliğine hayran kalmışlardı. Derken, bir süre yürüdükten sonra ormanın derinliklerinde bir periyle karşılaştılar. Peri, onlara Jupiter adında güzel ve değerli taşlarla dolu bir dünyanın var olduğunu söyledi. Bu dünya, paylaşmayı bilen ve yardımsever olanların ziyaret edebileceği bir yerdi. Eğer Yağmur ve Yasin bu dünyaya gitmek isteseler, peri onlara yardımcı olabileceğini söyledi.
Bölüm 2: Jupiter Dünyası
Maceraya atılmaktan korkmayan çocuklar, perinin teklifini heyecanla kabul ettiler. Peri, onlara büyülü bir tozla kapladı ve bir anda kendilerini Jupiter dünyasında buldular. Gözlerine inanamayacakları kadar güzel ve parıltılı taşlar vardı. Bu taşlar arasında düşünmeden koşup oynamaya başladılar.
Ama işin aslı, bu taşlar sadece paylaşmayı bilen ve yardımsever olanlar için değerliydi. Eğer taşları sadece kendileri için saklamaya kalkarlarsa, bu güzellikler yok olacaktı. İlk başta bu durumu fark etmeyen çocuklar, etraflarındaki taşları toplamaya başladılar. Fakat bir süre sonra, topladıkları taşlar el değmedikçe sönüp soluyor ve değerlerini kaybediyordu.
Daha sonra peri, onların yanına gelerek paylaşmanın önemini anlatan bir hikaye anlattı. Hikayede, köyde yaşayan iki çocuk vardı. Bir gün, bu çocuklar bir define buldular fakat defineyi sadece kendileri için saklamak istediler. Defineyi sadece kendilerine yeterli gören çocuklar, köylerindeki diğer çocuklarla paylaşmak istemediler. Fakat bunun üzerine, köyde büyük bir kıtlık baş gösterdi ve tüm köylüler zor durumda kaldılar. İlk başta defineyi paylaşmayan çocuklar da bu durumdan etkilendiler. Ancak sonunda kalpleri yumuşayarak, defineyi köy halkıyla paylaşmaya karar verdiler. Define paylaşıldıkça değeri arttı ve köy yeniden zenginleşti. Hikayenin sonunda çocuklar, paylaşmanın değeri ve güzelliğini anladılar.
Bölüm 3: Paylaşmanın Değeri
Perinin anlattığı hikayeden sonra Yağmur ve Yasin, Jupiter dünyasındaki taşları sadece kendileri için saklamamanın önemini anladılar. Çocuklar, taşları köylerine götürüp orada yaşayan diğer çocuklarla paylaşmaya karar verdiler. Bu düşünceyle hareket eden çocuklar, taşların tekrar parlaklığını ve güzelliklerini kazandığını gördüler.
Peri, onların bu güzel davranışından dolayı mutlu oldu ve çocukları ödüllendirmek istedi. Çocuklar, istedikleri herhangi bir şeyi dilemelerine rağmen, periye sadece köylerine sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini istediler. Peri, bu istekleri karşısında daha da mutlu oldu ve çocukların bu isteğini yerine getirdi.
Yağmur ve Yasin, Jupiter dünyasından ayrıldıktan sonra köylerine döndüler ve büyülü taşları diğer çocuklarla paylaştılar. Köylerindeki tüm çocuklar, bu taşların güzelliği ve değerinden etkilenerek paylaşmanın önemini kavradılar. O günden sonra köyde yaşayanlar, birbirlerine yardım etmekten ve paylaşmaktan asla vazgeçmediler.
Ve masal burada biter. İyi ki Yağmur ve Yasin’in yaşadığı bu macerayı hep birlikte öğrendik. Çünkü onlar sayesinde, paylaşmanın ve yardımseverliğin ne kadar değerli olduğunu biz de anlamış olduk. Ve umarım hepimiz, bundan sonra daha çok paylaşmayı ve yardım etmeyi öğreniriz.