Birlikte Aile Olduğumuz O Güzel Sivas Günleri: İdil’in Masalı
Bölüm 1: İdil ve Ailesi
Bir zamanlar Sivas adında güzel, şirin bir şehirde İdil adında bir çocuk yaşarmış. İdil, henüz bir yaşındaymış ama çok neşeli ve sevimli bir kız olduğu için herkes onunla vakit geçirmeye bayılırmış. İdil’in annesi Şenay ve babası Ersin, onu çok sevip koruyup kollarmış. Ailece birlikte yaşadıkları bu şehirde her gün farklı bir serüven yaşarlarmış.
İdil’in ailesi, Sivas’ın büyülü doğasını, tarihi ve kültürel zenginliklerini çok severlermiş. Bu yüzden İdil’i de bu güzelliklerle tanıştırmak için sık sık gezilere çıkarırlarmış. Bu masalda da İdil ve ailesinin başından geçen maceraları, aile olmanın ne demek olduğunu ve anne baba sevgisinin önemini öğreneceğiz.
Bölüm 2: Ailece Geziye Çıkmak
Bir gün İdil’in annesi Şenay ve babası Ersin, onu Sivas’ın güzel köylerinden birine götürmeye karar verirler. Çünkü İdil henüz küçük olduğu için şehirde pek fazla yer görmemiş ve köy hayatını hiç tatmamıştır. İdil’in ailesi onun doğayla iç içe büyümesini ve köylerin sıcak insanlarıyla tanışmasını istiyormuş. Hem böylece İdil, anne baba sevgisinin sadece ailesinde değil, köyün diğer ailelerinde de nasıl yaşandığını görebilir ve öğrenirmiş.
Ertesi sabah erkenden hazırlıklarını tamamlayan aile, yola çıkmış. Sivas’ın şirin köylerinden birine gitmek için yollarda ilerlerlerken, İdil her zamanki gibi meraklı gözlerle etrafı seyreder, annesi Şenay ve babası Ersin ise ona köylerde yaşayan hayvanları, bitkileri ve doğanın güzelliklerini anlatırmış. İdil, hayranlıkla dinler ve şimdiden köy hayatını çok sevdiğini düşünürmüş.
Köye vardıklarında ise güler yüzlü köylüler onları karşılamış ve misafirperverlikle evlerine davet etmişler. İdil ve ailesi, köyün samimi insanlarıyla birlikte güzel vakit geçirirken, aynı zamanda köyün doğal güzellikleriyle de tanışırlarmış. İdil, köyde gördüğü her şeyi ilgiyle izler ve ailesiyle birlikte daha da mutlu olurmuş.
Bölüm 3: Aile Olmanın Önemi
İdil ve ailesi köyde daha fazla vakit geçirdikçe, köyün çocuklarıyla tanışır ve onlarla arkadaş olurlarmış. İdil, köy çocuklarının da aileleri tarafından çok sevildiğini ve anne babalarının onları nasıl koruyup kolladığını görürmüş. Bu durum İdil’in çok hoşuna gider; çünkü aile olmanın önemini daha iyi anlamış olurmuş.
Köydeki zamanları boyunca İdil ve ailesi, köylülerle birlikte tarlalarda çalışır, hayvanları besler ve köyün işlerine yardım ederlermiş. Bu sayede İdil, aile olmanın sadece kendi ailesinde değil, köydeki diğer ailelerde de nasıl yaşandığını ve her ailenin birbirine nasıl destek olduğunu öğrenir ve çok mutlu olurmuş. Ayrıca İdil, anne babalarının ne kadar özverili ve sevgi dolu olduğunu da fark eder ve onlara daha da değer verirmiş.
İdil ve ailesinin Sivas’taki bu masalı, sonunda köyden ayrılıp şehirdeki evlerine dönmeleriyle son bulur. Ancak İdil, yaşadığı bu güzel anıları ve aile olmanın önemini hiç unutmazmış. O büyüdükçe, ailesine ve çevresindeki diğer ailelere daha da saygı ve sevgi gösterirmiş. Çünkü İdil artık biliyormuş ki, aile olmak sevgi, saygı ve birbirine destek olmaktır.
Sonunda İdil ve ailesi, Sivas’ın güzelliklerini ve aile olmanın kıymetini bir kez daha anlayarak, birbirlerine daha sıkı sarılır ve bu güzel masalı sonsuza kadar hatırlarlar. Ve tabii ki İdil ve ailesinin başından geçen yeni maceralar, yeni masallarda anlatılmaya devam eder…